Siyaset

Erdoğan: "Türkiye çok büyük saldırı altındadır"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Türkiye içeride ve dışarıda çok büyük bir saldırı altındadır. Bu saldırı zayıf bir ülke olduğumuzdan kaynaklanmıyor güçlü, güçlünen bir ülke olduğumuz için bu saldırılar yapılıyor'' dedi.

Erdoğan: 
10-01-2017 16:11

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de kaymakamlarla buluşmasında konuştu.

Türkiye'nin, DAEŞ ile mücadelesinin sürdüğünü ifade eden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı:

"Düne kadar DEAŞ'la mücadeleyi ilk sıraya koyan ülkelerin bugün neredeyse DEAŞ'ı himayeleri altına alacak hale geldiklerini ibretle takip ediyoruz. Bölgenin tarihi, dini, etnik, kültürel yapısını dikkate almadan, tamamen kağıt üzerindeki planlamalarla yürütülen projeler, birer birer çöküyor. Türkiye, işte tüm bu kaos içerisinde hem kendisi hem de kardeşleri için en iyisini yapmanın çabasını veriyor."

"BAŞARININ BİRİNCİ ŞARTI..."

Uluslararası alanda ve sınırlar dışında verilen mücadelenin başarısının ilk şartının, Türkiye'nin içini sağlam tutmaktan geçtiğini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Eğer, biz kendi topraklarımızın içinde huzuru, güveni, refahı temin edemezsek, dışarıda ne sözümüzün bir kıymeti kalır ne de tek bir adım atacak zemin bulabiliriz. Terör örgütlerini, adeta vardiya usulü ülkemizde eylem yapmaya teşvik edenler, işte bunu istiyor."

"TÜRKİYE OLARAK GÜÇLÜ OLMAK ZORUNDAYIZ"

Türkiye'nin, terörle mücadelesinin kendi imkanlarıyla yürütmek mecburiyetinde bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye, terörle mücadelesini ve bunun için bölgesinde tüm operasyonları tek başına, kendi imkanlarıyla ve kendi evlatlarıyla yürütmek mecburiyetindedir. Bu durumu anlamayan veya buna karşı çıkan, hakikatlere gözünü kapatıyor demektir. Dostluk, müttefiklik, iyi ilişkiler, dayanışma, işbirliği gibi hususlar ancak siz güçlüyseniz bir karşılık buluyor, yoksa inanın sözden ibaret kalıyor. Bunun için Türkiye olarak güçlü olmak zorundayız, ülke olarak güçlü olmalıyız, hükümet olarak güçlü olmalıyız."

"TERÖRİSTİN ETKİSİZ HALE GETİRİLMESİ KADAR ÖNEMLİ"

FETÖ'ye karşı sürdürülen çabalara değinen Erdoğan, "Gerek FETÖ gerekse bölücü örgütlerin devlete sızmış elemanları sebebiyle yaşanın sıkıntılara karşı da dikkatli olmalıyız. Terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin devletten temizlenmesi en az silah kullanan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi kadar önemlidir. Çünkü, birinin desteği olmadan ötekinin hareket alanı elde edebilmesi mümkün değildir" dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''Sizler için mesai saati yoktur olmamalıdır. İdareci değil de memur olacak kişiyi sorumluluk makamına oturtmuşsak biz de yanlış yapmış oluruz. Öyle idarecilerimiz var ki mazeref üretirken gösterdiği mahareti iş üretirken de ortaya koysa zaten mesele bitecek. Yeni Türkiye'yi sizlerle birlikte inşa ediyoruz edeceğiz. Türkiye içeride ve dışarıda çok büyük bir saldırı altındadır. Bu saldırı zayıf bir ülke olduğumuzdan kaynaklanmıyor güçlü güçlünen bir ülke olduğumuz için bu saldırılar yapılıyor.

3 milyonun üzerinde Suriyeli ve Iraklı'yı misafir ediyoruz. Bu insanları bir kenara koymak insani değerler açısından ihanet olur. Suriye'de ve Irak'ta her türlü adımı atıyoruz. Bu ülkelerin güvenliği ve huzurunun bizim güvenliğimiz ve huzurumuz anlamına geldiğinin farkındayız.

Düne kadar DEAŞ'la mücadeleyi ilk sıraya koyan ülkelerin bugün neredeyse DEAŞ'ı himayeleri altına alacak hale geldiklerini ibretle takip ediyoruz. Bölgenin tarihi, dini, etnik, kültürel yapısını dikkate almadan, tamamen kağıt üzerindeki planlamalarla yürütülen projeler, birer birer çöküyor. Türkiye, işte tüm bu kaos içerisinde hem kendisi hem de kardeşleri için en iyisini yapmanın çabasını veriyor.

Türkiye'nin karşısında isimleri farklı harflerden oluşuyor olsa da aslında aynı örgüt var. Biz bunların topuna birden terör örgütü diyoruz mensuplarına da terörist diyoruz. Bölücü örgüt ile DEAŞ FETÖ ile DHKP-C arasında bizim açımızdan hiçbir farkı yoktur.

(Terör örgütleri) Hepsi de ülkemizin ve milletimizin düşmanıdır. Hepsi de gözünü kan bürümüş, ellerine fırsat geçtiğinde devletimizi yok etmeye ant içmiş, zihinlerini ve bedenlerini kiraya vermiş katiller güruhudur. Bu örgütler, yıllardır kullananları, sosyolojik tabanlarını oluşturan kesimleri dahi dehşete düşüren kan dökücülükleriyle çağımızın barbarları durumundadır.

Uluslararası alanda ve sınırlarımız dışında verdiğimiz mücadelenin başarısının birinci şartı, ülkemizin içini sağlam tutmamızdır. Eğer, biz kendi topraklarımızın içinde huzuru, güveni, refahı temin edemezsek, dışarıda ne sözümüzün bir kıymeti kalır ne de tek bir adım atacak zemin bulabiliriz. Terör örgütlerini, adeta vardiya usulü ülkemizde eylem yapmaya teşvik edenler, işte bunu istiyor.

Gerek FETÖ gerekse bölücü örgütlerin devlete sızmış elemanları sebebiyle yaşanın sıkıntılara karşı da dikkatli olmalıyız. Terör örgütleriyle iltisaklı kişilerin devletten temizlenmesi en az silah kullanan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi kadar önemlidir. Çünkü, birinin desteği olmadan ötekinin hareket alanı elde edebilmesi mümkün değildir.

Türkiye, terörle mücadelesini ve bunun için bölgesinde tüm operasyonları tek başına, kendi imkanlarıyla ve kendi evlatlarıyla yürütmek mecburiyetindedir. Bu durumu anlamayan veya buna karşı çıkan, hakikatlere gözünü kapatıyor demektir. Dostluk, müttefiklik, iyi ilişkiler, dayanışma, işbirliği gibi hususlar ancak siz güçlüyseniz bir karşılık buluyor, yoksa inanın sözden ibaret kalıyor. Bunun için Türkiye olarak güçlü olmak zorundayız, ülke olarak güçlü olmalıyız, hükümet olarak güçlü olmalıyız. Bugün Türkiye yeni bir istiklal ve istikbal mücadelesi vermektedir. Hiçbir terör örgütüne karşı en küçük bir müsamaha göstermeyeceğiz. Muhtarları asla ihmal etmeyiniz. Muhtarlar sizin için adeta uç beyi gibidir.

Eğer görev yaptığınız yörelerde terör örgütleri taban buluyorsa, öyle veya böyle oradan bir teröristin çıkıp silahını size ve bu ülkedeki herhangi bir masuma doğrultması, unutmayın, kaçınılmazdır. Bu bakımdan işimizi savsaklama, hata yapma, gaflete düşme, rehavete kapılma hakkımız olmadığını çok iyi bilmemiz lazım. Hani 'milli seferberlik' diyorum ya, işte bu çağrımın en başta gelen muhatapları sizlersiniz. Sizler, bu milli seferberliğin en önemli planlayıcısı ve uygulayıcısı olarak arazidesiniz.

Teröre odaklanıp ekonomiyi ihmal edersek terörün önünü açmış oluruz. Küresel gündemin hercümerçine kapılıp 2023 hedeflerinden saparsak istimaketimizi yitiririz. Sevgili vali yardımcılarımıza kaymakam kardeşlerimize tavsiyede bulunacağım kış mevsimindeyiz yeri geldiği zaman icabından kömür ihtiyacı olanlar mı var? Kömür ihtiyacı olanlara adeta kamyonla kamyonetle kömürü bizzat kendiniz teslim etmelisiniz. Gıda ihtiyaçlarını bizzat teslim etmelisiniz. Vatandaşlarımızın kendilerini sahipsiz hissetmemeleri çok önemlidir. Tayyip Erdoğan için el göz kulak sizsiniz. Başbakanımız için sizsiniz. Siz varsanız elimiz kulağımız gözümüz var. Siz yoksanız biz de olmayız. Bu adımı çok hassas atmamız lazım. İlçesindeki şehrindeki tek bir aileyi dahi mazlum bırakan idareci diğer konularda ağzıyla kuş tutsa benim nezdimde başarısızdır.''

AA

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
KÖŞE YAZARLARI TÜMÜ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER